Yüzyıllardır bu topraklarda süren ayrımcılık, eşitsizlik ve düşmanlık üzerine kurulmuş, Anadolu’nun kadim halklarını tek tipleştirmeye çalışan zihniyet sorunu, cumhuriyetin yüzüncü yılının son günlerinde Koç Üniversitesinde okuyan bir öğrencinin, iki faşist oda arkadaşı tarafından Alevi-Kürt olduğu için işkence görmesi ve bıçaklanmasıyla kendisini bir kez daha göstermiştir. Bu hastalıklı düşüncenin, kendi gibi olmayanı kendine benzetme, kendine benzetemediğini ötekileştirme, yok sayma ve milli güvenlik sorunu olarak görme sorunu ilk günkü çirkinliğiyle karşımızda durmaktadır.

Olayın sorumluluğunun sadece özel bir okula yüklenmesi sorunu asıl nedeninden uzaklaştırmaktan yegane bir çaba değildir. Gün geçtikçe kalitesizleşen ve gericileşen eğitim sisteminin sonuçlan bundan başka bir şey olamazdı zaten. Laik. çağdaş ve bilimsel eğitimden uzaklaştıkça bu gibi saldırıların artması kaçınılmaz olacaktır.

Anayasa Mahkemesi kararlarının tanınmadığı, AiHM kararlarının uygulanmadığı, Adaletin sadece belli bir zümre için uygulandığı bir ortamda, ceza almayacağı garantisi verilen bu güruh tabi ki bu kadar rahat şiddet eylemleri gerçekleştirebilmektedir. İki ay önce yaşanan olayın faillerinin o günden beri ifadesinin henüz alınmamış olmaması faillerin korunduğunu apaçık ortaya koymaktadır.

Ayrıca olayın kamuoyu ile iki ay sonra paylaşılması ise insanları nasıl sindirdiklerinin, korkuttuklarının, bir korku devleti kurduklarının göstergesidir.

İnancından dolayı, etnik kimliğinden dolayı ayrımcılığa uğrayan, şiddet gören, mobbinge maruz kalan her bir bireyin sorununun sonuna kadar takipçisi olacağımızı bildirir, tüm halkımızı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında çok daha duyarlı ve örgütlü olmaya davet eder,

Eşit yurttaşlık mücadelemize sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna bildiririz.

Kamuoyuna saygılarımızla,

HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI