AlevilikTE KADININ YERİ

Alevi kadını daha çok aile içerisinde çocukların görgüsü, eğitimi, bakımı, beslenmesi, barınması ve onun Alevice yetişmesi çabası içine girmiştir. Zaten yüzlerce yıl Alevilik baskılardan dolayı kendini hep gizlemiştir. Alevi kadını en çok söz sahibi olduğu alan aile içi ilişkileri yaşamış ve yaşatmıştır.

Aslında günümüzde siyasal baskılar sonucu Alevi toplumu bütün olarak Alevice durduğu yerde değildir. Bu da Alevi inancından kaynaklı bir durum değildir.

Alevi kadını kendini Alevi öğretisi, Alevi inançlarıyla var ettikçe, köklerine sarıldıkça, Alevi öğretisi ve bilinciyle kadın-erkek ayrımı göstermeden eşitçe, insanı can olarak gören bir öğretiyle kadının konumu öne çıkacaktır.

Ayrıca Alevi kadınının mücadelesi erkek düşmanlığı değildir. Sistem üzerinden eşitliğe bir bakıştır.

Alevi kadınının sabır, kararlılık, insana, her millete, doğaya, çevreye, cana bakışı, Alevi öğretisiyle eşit, özgür bir bakıştır. Alevi yolu, toplumsal erkanı, cemleri, semahları, Dar-ı Mansuru ile Alevi kadını, erkeği bir ve eşitliği Alevice hayata geçirecektir.

Alevi öğretisi temelinde düşünsel anlamda eşit bir inançtır. Kadın erke ayrımı yapmaz. Toplumda bugün Alevi kadınlarına haksızlık olsa da bu haksızlık Alevilikten kaynaklı değildir. Tersine Aleviliği toplumda koparmaktan dolayıdır.

Alevi öğretisi ve inançları, toplumda kadının temel bir değer olarak bilinçle eşit görmüştür. Alevi toplumsal erkanı, yolu, süreği, kadını erkekle bir ve eşit gören anlayışından uzaklaştıkça eşitsizlik baş göstermektedir.

Alevi öğretisi, inancı toplumsal erkanı, yolu, kuralları, bilinçle, düşünce ile kadının Alevice eşitliğini sağlayacaktır.

Tarihsel Alevi inancı, hayata geçirildikçe, eşitlik düşüncesi, Alevice yaşamla buluşacaktır.

Turabi Saltık